top of page
Ara

Zayi Nedeniyle Çek İptali Davaları

  • Yazarın fotoğrafı: Elem DOĞDU ÖZKAN
    Elem DOĞDU ÖZKAN
  • 23 Oca
  • 6 dakikada okunur

6762 Sayılı TTK'nın 563. maddesinde senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, zayi olması halinde senedin iptalini mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiştir. Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir.

İradesi dışında çek elinden çıkan kişi tarafından, çeki eline geçiren kişi bilinmiyorsa, çekin iptaline karar verilmesi istenebilir(TTK 759/1). İptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür(TTK 759/2).


Kıymetli evrak iptali davalarında davacının yetkili hamil olduğunu yaklaşık düzeyde ispata yarar delilleri sunması zorunludur. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek, ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Dolayısıyla mahkemeyi tereddüde sevk eden hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır. (Yargıtay 11. HD'nin 14/05/2018 tarih ve 2016/11761 E., 2018/3544 K., 16/11/2017 tarih ve 2016/13113 E., 2017/6302 K. sayılı kararları).


Hasımsız çek iptali davalarında farklı bir karar ile karşılaşmamak adına en azından çek görüntüsü/çek tevdi bordrosu gibi argümanların mahkemeye sunulmasında fayda vardır. Ancak bunun temin edilemediği hallerde, keşidecisinin kim olduğunu, verildiği banka ve şubesini, çek numarasını ve çek tutarını yazmak gerekir. (Yargıtay 11. H.D 14/05/2018 T ve 2016/11761 E-2018/ 3544 K sayılı Kararı)


Çek iptali davalarını kimler açabilir?


Yargıtay içtihatlarına göre, kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle iptalini ancak yetkili hamil talep edebilecektir. Kıymetli evrakta hakkın çeke bağlı olması nedeniyle, çekin zayi edildiği durumlarda, çeke bağlı hakkın çeksiz de ileri sürülebilmesi için TTK'nın 651. ve 652. maddelerinde hamiline iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Çek keşidecisinin (çek karnesi sahibinin) TTK'nın 757 ve 818/s maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava açmakta hukuki yararı yoktur. (Yargıtay 11. HD, 12/09/2017, E. 2016/1509, K. 2017/4264). (Yargıtay 11. HD, T. 30.04.2014, E. 2014/1443, K. 2014/8132) (Yargıtay 11. HD, 12/09/2017, E. 2016/1509, K. 2017/4264). Hatta çekin elden ödenmek suretiyle keşidecinin zilyetliğinde olması halinde dahi davacıya çekin iptalini talep hakkı vermemektedir. (Yargıtay 11. HD 18/03/2013 tarihli ve 2012/5874 E.- 2013/5229 K. Sayılı ilamı)


Senetteki hakkın sahibi bulunmayan, intifa hakkı sahibi olmayan veya rehin hakkı alacaklısı sıfatını taşımayan bir kimsenin iptal davası açma hususunda dava ehliyeti yoktur. Özellikle; sadece zilyet durumundaki şahsın veya borçlunun iptal davası açması mümkün değildir.

(Yargıtay 11 HD. 30/03/2015 tarihli ve 2014/18906 E.-2015/4369 K. Sayılı ilamı- 02/07/2012 tarihli ve 2012/635 E.- 2012/11707 K. Sayılı kararı)


Tahsil cirosu, senedin bedelinin tahsili ile buna bağlı hakları koruyucu işlemleri yapmaya yönelik temsil yetkisinin kıymetli evraka özgü bir görünüş şekli olduğundan, vekil hamil konumundaki bankanın üçüncü kişi elindeki senedin iadesini talebe veya zayi sebebiyle iptalini istemeye hakkı vardır. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 24/05/2022 tarihli 2022/56 E., 2022/712 K. Sayılı kararı)


Görevli mahkeme neresidir?


TTK'nun 757/1. maddesi '' İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.'' şeklinde olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/1. maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait olup, zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin bu dava aynı Kanun'un 4/1-a maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.


Yetkili mahkeme neresidir?


TTK'nın 818/1 maddesi atfıyla, çeklerde uygulanması gereken TTK 757/1 maddesi gereğince iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden muhatabın poliçeyi ödemeden men edilmesini isteyebilir. Bu yetki düzenlemesi kesin yetki olduğu hususu gözden kaçırılmamalıdır. (Yargıtay 11. HD 2016/6664 E., 2016/7361 K. Sayılı kararı)


Boş çek yaprağı iptal edilebilir mi?


Henüz kullanılmamış boş çek yaprakları kıymetli evrak vasfına haiz olmayıp kıymetli evrakın zayî ve iptali talebine konu edilemezler. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 08/11/2010 tarih ve 2009/5094 Esas ve 2010/11357 Karar sayılı bir kararında; boş çek yapraklarının kıymetli evrak niteliği bulunmadığını, kıymetli evrakın iptali hükümlerine de tabi tutulamayacağını belirtmektedir. (Benzer Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2013/16751 E., 2014/5757 K. sayılı kararı da bulunmaktadır)


Çek yaprağının boş olması ve üzerinde sadece keşidecinin imzası bulunması halinde durum nasıl olmalıdır?


Bu konuda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 6387/8443 sayılı ve 28.10.1999 tarihli kararı yol gösterici olacaktır. İlgili karar, çek yaprağının boş olması ve üzerinde sadece keşidecinin imzası bulunması halinde bu çek yaprağının iptal davasına konu edilebileceği ve ödemenin yasaklanmasının talep edilebileceği şeklindedir. Belirtmek gerekir ki bankaların çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olup olmadığını inceleme yetkisi yoktur. (Yargıtay 19.CD E.2019/35817 K.2020/415 ve T.27.01.2020). Bu sebeple, boş çek yaprağının kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesi ve çekin doldurularak bankaya ibraz edilmesi halinde müvekkilin telafisi güç mağduriyetine yol açacağı oldukça açıktır. Hak sahibinin elinden rıza dışı çıkan çek/çeklerin üçüncü şahısların ellerine geçmesi halinde hak sahibi mağdur olacaktır. Bu nedenle kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek adına çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmelidir.


Zamanaşımına uğramış çek iptal edilebilir mi?


Kambiyo senedinin zamanaşımına uğramış olması başlı başına zayi nedeniyle iptal davasının reddine gerekçe olamaz. (Yargıtay 11. HD'nin 04/06/2018 Tarih ve 2016/12638 E. 2018/4213 K.sayılı Kararı) Bununla birlikte senetteki hakkın zamanaşımına uğramış olması iptal kararı verilmesine engel değildir. (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 1997, s.270)


Çek iptali davalarında yargılama nasıl olur?


Mahkeme, çekin hamil elinde iken zıyaa uğradığına dair verilen açıklamalar inandırıcı bulunursa, verilecek ilanla, çeki eline geçireni, çeki belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder(TTK 760). Elden çıkan çek, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, çekin iptaline karar verilir(TTK 764/1).

Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; çek iptali davaları özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hâmilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya mevcut çek hâmiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilir, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir, dava açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulur. Bundan ayrı olarak, davacı tarafından mahkemece verilen önel üzerine süresi içerisinde çek istirdadı davası açılması hâlinde, anılan davaya konu olan çekle ilgili olarak ödeme yasağının devamına karar verilir; çek istirdadı davası açılmaz ise daha önceden verilen ödeme yasağı kararı kaldırılır (Yargıtay 11. HD'nin, 17/06/2019, E. 2018/2811, K. 2019/4422; 13/11/2018, E. 2017/1464, K. 2018/7019; 25/10/2017, E. 2016/3781, K. 2017/5696; 10/02/2016, E. 2015/7222, K. 2016/1291 tarih ve sayılı kararları).


Çek iptali davalarına müdahale olur mu?


Zayii nedeniyle çek iptal davası, 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde sayılan çekişmesiz yargı işlerinden ve hasımsız açılmakta olup, yargılamanın hiçbir aşamasında davaya 3. kişinin müdahalesi mümkün değildir. Müdahale talebi kabulü mümkün olmayan kişi davaya taraf olamadığı için hükmü istinaf/temyiz etmeye hakkı da bulunmamaktadır. ( Y.11.HD'nin 2016/1298 E. - 2017/2578 K.sayılı, 2016/10292 E. - 2018/2763 K.sayılı kararları)


Tedbir konulmuş çek takibe konu olabilir mi ve ihtiyati hacze konu olabilir mi?


Çekin kaybolması nedeniyle açılan davada verilen tedbir kararı, hasımsız olarak verilmiş bulunduğundan davada taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamaz. Bu husus, ticari senetlerin güvenli tedavül etmesinin de tabii sonucudur. Bu nedenle tedbir konusu çek hakkında icra takibi yapılmasında sakınca yoktur.(Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 17/11/2014 tarih ve 2014/20532 E. - 2014/27504 K. sayılı ilamı)

Hasımsız olarak açılan çek iptali davasında mahkemece verilen ödeme yasağı kararı ihtiyati haciz istemine engel değildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi' nin 24/01/2013 tarih ve 2012/18656 Esas 2013/1568 Karar sayılı ilamı ve 04/10/2016 tarih 2016/8596 Esas 2016/7765 Karar sayılı ilamı)


Çek tedavül sırasında bir şekilde keşideciye ciro edilirse iptal edilebilir mi?


Esasen çekte alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi halinde çek kıymetli evrak niteliğini kaybeder. Böyle bir çek makbuz hükmündedir. Çek vasfında olmayan, makbuz hükmünde olan belgenin iptali de istenemez. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 18/09/2019 tarihli 2019/1785 E., 2019/1706 K. Sayılı kararı)


Uygulamaya dair bir tavsiye;


Zayi nedeniyle çek iptali davaları, kötüye kullanılabilecek davalardan biridir. Uygulamada, bazı kişilerin Türkiye'nin birçok yerinde çek iptali davası açtığı görülmektedir. Bu davaların ortak özellikleri şunlardır: gerçek olmayan yerleri davacının ikametgahı olarak göstermeleri, çek bedellerinin düşük olması, çek görüntüsünün sunulmaması, davacıların gerçek kişi olmaları ve elektronik tebligat adreslerinin bulunması.


Büyük ihtimalle ileri tarihli düzenlenen, çekin kimin elinde olduğu belli olan ve "karşılıksız" işlemine tabi tutulmasını istemeyen keşideciler tarafından bu kişilere ulaşılarak komisyon karşılığında hasımsız çek iptali davası açılmaktadır. Çek için tedbir kararı alınmış olması, çekin karşılıksız çıkması durumunda yapılacak işlemleri engellemez. Ancak bazı bankalarca tedbir kararı bulunan çeklerde karşılıksız işlem yapılmadığı görülmüştür. Davacı, eğer bir şekilde yerel mahkemeden tedbir kararı alırsa ve çekin karşılıksız işlemi yapılmasına engel olursa, cezai sorumluluktan kurtulacaktır.


Bu nedenle, ilk derece mahkemelerce bu hususun göz ardı edilmemesi gerekmektedir. İlk derece hakimleri, dava dilekçesi önlerine geldiğinde öncelikle kesin yetkiye bakmalıdır. UYAP üzerinden davacının ikametgahı sorgulanmalı ve çekin hangi banka şubesine ait olduğu incelenmelidir. Yetkisizlik kararı verilmesi halinde, derhal tedbir vermeksizin yetkisizlik kararı verilmeli ve tedbirin yetkili mahkemece değerlendirilmesine yönelik ara karar kurulmalıdır. Davacının UYAP üzerinden açmış olduğu başkaca hasımsız çek iptali davası ve dolandırıcılık gibi suçlardan sanık olup olmadığı kontrol edilmelidir. Eğer çok fazla davası var ve dolandırıcılık gibi suçlardan yargılaması devam ediyorsa ve çek görüntüsü de sunulmamışsa, tedbir kararı verilmemelidir. Zaten bu tür dosyalarda mahkemece tedbir talebi reddedildiğinde veya yetkisizlik kararı verildiğinde, aynı gün veya bir sonraki gün dava için feragat dilekçeleri sunulmaktadır. Ayrıca, tedbir kararının infazı için banka şubelerine yazılan müzekkerelerde, davacı tarafından iddia olunan çek bilgileri ile çekin ibrazı sırasında çekin aslı arasında keşideci, keşide tarihi, çek bedeli vs. herhangi bir çelişki bulunması halinde ihtiyati tedbir işleminin uygulanmaması gerektiği bildirilmelidir.



 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page